Fenerbahçe 2020-2021 sezonuna 3 puanla başladı. Çaykur Rizespor deplasmanında 1-0’dan gelerek 1-2 kazandık.
Karşılaşmanın 75.dakikası “Penaltı kaçırdığımız, iyi oynarken geriye düştüğümüz, ilk 11’in 6-7 oyuncusu eksikken, çok kötü bir zemin varken böylesi bir deplasman kaybetmek bize çok şey kaybettirmez. Bu maçı unutup yolumuza bakalım.” diye düşündüğüm maçı kazanmak bizim için ekstra oldu.
Savunmada konsantre eksiklikleri, bazı oyuncuların yorgun olmaları, bazı oyuncuların formsuz olması derken ilk maç sonrası takım hakkında çok fazla eleştiri yapmak bana doğru gelmiyor. Sezon uzun, her şey yoluna girer. Takımın hırsı, maçı bırakmaması, birlik olması ilk maçtan çıkarılan iyi detaylar.
Günümüz futbolunda beklerin iyi olacak. Belki klişe bir cümle gibi gelecek ama bekleri iyi olan takımlar bir tık öne geçiyor. Geçtiğimiz seneler sıkıntı çektiğimiz sol ve sağ bek mevkilerinde Gökhan Gönül ve Caner Erkin gibi iki iyi ve kaliteli oyuncu izlemek hem bize mutluluk veriyor hem oyunu güzelleştiriyor.
Gökhan Gönül 1 gol attı, bir çok kademe yaptı, sürekli ileri-geri oynadı. Evet sezonu tek başına kaldıramaz ama oynadığı her maç bize büyük katkı verecek. Caner Erkin ise tam tersi hücumda kusursuz işler yaparken savunma anlamında kötü. Verdiğimiz pozisyonlarda hep onun adı var. Yine de asistini yaptı. Orta yapma konusunda yeteneği gerçekten farklı seviye. Penaltıyı kaçırmasına çok fazla takılmıyorum. İdeal ilk 11’e döndüğümüz zaman penaltıları onun atmayacağını düşünüyorum.
Ferdi yorgundu, Thiam hazırlık maçlarına oranla düşüktü, Gustavo formsuzdu, Serdar kötüydü.
Frey takımın en çalışkan isimlerinden biriydi. 2 forvet oynadığımız maçlarda Frey’in bu performansı çok değerli olur.
“Büyük takım kalecisi tek başına puan kazandıracak.” Altay için böyle diyorlar. Madem öyle sayalım bakalım. İlk maçında Fenerbahçe’yi oyunda tuttu. 3 puan ✔️
Erol Bulut maç öncesi çok gergindi. Muhabirlerin basit sorularına bile agresif cevaplar verdi. Heyecanını zamanla yener.
Pozisyon penaltı. Fenerbahçe’nin Sosa ile gole çevirdiği penaltıyı çok konuştular. Bana göre penaltı. Ancak burada not almak istediğim şey başka. Sezonun ilk haftası, 11 Eylül. Ancak Banu Yelkovan’ın anket açması, Okay Karacan’ın “içime sinmedi” demesi, Mehmet Özcan ve İbrahim Seten gibi isimlerin algı yapmalarını not alalım. Normalde ülke futbolundan bahsetmeyen insanların ülke futbolu konuşması, anketler açması, belli isimlerin hemen klasik cümlelerine dönmesi bizleri şaşırtmıyor. O yüzden Fenerbahçe camiası keşke bir arada dursa ve dış etkenlerle birlikte mücadele etse. Sezon çok şey getirecek.
Ozan Tufan klasik sezon öncesi kilosunda. Vücut yapısından dolayı biraz işleri gevşettiğinde hemen kilo alıyor. Zamanla kendine gelir. Zaten kendine gelmezse yerine oynayacak oyuncumuz var. Yedekte bekler.
Sezonun ilk resmi maçının maç duyurusunu Caner Erkin fotoğrafı ile yapmak bana çok yanlış geliyor. Zaten taraftarların bir kısmı tepkili. Böyle yaparak tepki çekmeye gerek yok.
Sosyal Lig’de kazanmak istiyorsak Fenerbahçe’den oyuncu almayacağız.
Haftaya Hatayspor karşısında kazanıp Galatasaray deplasmanına moralli çıkmak lazım.
Seyircisiz oynamak Fenerbahçe’ye avantaj olacak. Kadıköy’de zaten sahaya etki eden bir tribün yok. Böyle devam.
Fenerbahçe bir süredir YouTube kanalına ağırlık veriyor ve paralı üyelik yaptı. Bunu destekliyorum. Hazırlık maçlarını bile oradaki üyelere yayınlayabilirsiniz ama sezonun ilk maçından sonra insanların yıllardır özlemini çektiği otobüs canlı yayınını oradan yayınlamak bize bir şey kazandırmaz. İnsanlar ilk maçımızı kazanmamız sebebiyle keyifliyken o yayını FB Tv’den verip herkese ulaşmasını sağlamak lazım. O üyelere daha sonra özel içerikler yapmak ayrı bir şey. Umarım haftaya böyle bir yola gitmeyiz.
Sezon boyunca maç yazıları ile burada olmaya devam. Bu da bloga dönüş yazısı olsun. Aktif günlere başlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder