Hayatımda içinde olduğum ya da kıyısından köşesinden şahitlik ettiğim her şeyi buraya yazdığım için elbette 2024 yerel seçimlerini de buraya not düşeceğim.
Öncelikle seçimin Türkiye'de kazanan partisi Cumhuriyet Halk Partisi oldu. 1977 seçimlerinden beri ilk kez birinci parti olarak sonlanan bir seçim izledik. 14'ü Büyükşehir toplam 35 belediye kazandı. % 37.7 oy oranı yakalayan CHP'yi % 35.5 ile AKP, % 6.2 ile YRP, % 5 ile MHP ve % 3.8 ile İYİ parti takip etti. Katılım oranı % 78.5 ile son yılların en düşük oranı oldu. Yaklaşık 13.5 milyon seçmen sandığa gitmedi. Katılım oranı en yüksek il % 84.9 ile Manisa, en düşük il % 59.6 ile Bingöl oldu.
Elbette Türkiye İşçi Partisi açısından da seçimi değerlendirmek gerekir. Türkiye İşçi Partisi'nin 7 Kasım 2017'de kurulduğunu ve bu seçimin tarihimizde girilen ilk yerel seçim olduğunu unutmamak gerekir. Henüz 7 yıllık bir partinin de ağır eleştiriler alması ya da ağır çıkarımlar yapması da doğru değildir. Elbette aday belirleme süreçleri, belirlenen adaylar, seçime girilen yerler, seçime girilmeyen yerler konuşulur, tartışılır. Zaten partinin en önemli ve güzel özelliklerinden birisi de her şeyin konuşulabilir durumda olmasıdır. Konuşacağız, tartışacağız.
Türkiye İşçi Partisi 2024 seçimleri sonucunda kendi adı ve logosu ile girdiği il başkanlıklarında toplam 71.158 oy aldı. Toplam il genel meclisleri hesaba katıldığında oy sayısı 258.238. İlçe belediyelerinden Samandağ'ı kendi logomuzla ve adımızla kazandık. Ancak bazı gerçekleri konuşmak lazım. En azından ben bunu tercih edeceğim. Türkiye İşçi Partisi Samandağ'ı kazanırken Samandağ Değişim İttifakı'nı, destekleyen EMEP, TÖP, Samandağ Emekli Dayanışması, Samandağ Mor Dayanışma Kadın Derneği gibi dernekleri unutmamak ve adını anmak lazım. Sonuçta 16 Ocak tarihinde Emrah Karaçay'ın bu adaylığı açıklanırken altında bu parti ve derneklerin de isimleri yer alıyordu. Hacıbektaş'ı duyurduk ancak orada da kazanan aday seçimlere bağımsız girdi. Ali Kaim orada kazanmayı başarırken elbette Türkiye İşçi Partisi'nin de desteğini aldı. Ancak yine DEM dahil olmak üzere sol örgütlerin de desteklediği bir aday olduğunu es geçmek mümkün değil.
Elbette Türkiye İşçi Partisi açısından da seçimi değerlendirmek gerekir. Türkiye İşçi Partisi'nin 7 Kasım 2017'de kurulduğunu ve bu seçimin tarihimizde girilen ilk yerel seçim olduğunu unutmamak gerekir. Henüz 7 yıllık bir partinin de ağır eleştiriler alması ya da ağır çıkarımlar yapması da doğru değildir. Elbette aday belirleme süreçleri, belirlenen adaylar, seçime girilen yerler, seçime girilmeyen yerler konuşulur, tartışılır. Zaten partinin en önemli ve güzel özelliklerinden birisi de her şeyin konuşulabilir durumda olmasıdır. Konuşacağız, tartışacağız.
Türkiye İşçi Partisi 2024 seçimleri sonucunda kendi adı ve logosu ile girdiği il başkanlıklarında toplam 71.158 oy aldı. Toplam il genel meclisleri hesaba katıldığında oy sayısı 258.238. İlçe belediyelerinden Samandağ'ı kendi logomuzla ve adımızla kazandık. Ancak bazı gerçekleri konuşmak lazım. En azından ben bunu tercih edeceğim. Türkiye İşçi Partisi Samandağ'ı kazanırken Samandağ Değişim İttifakı'nı, destekleyen EMEP, TÖP, Samandağ Emekli Dayanışması, Samandağ Mor Dayanışma Kadın Derneği gibi dernekleri unutmamak ve adını anmak lazım. Sonuçta 16 Ocak tarihinde Emrah Karaçay'ın bu adaylığı açıklanırken altında bu parti ve derneklerin de isimleri yer alıyordu. Hacıbektaş'ı duyurduk ancak orada da kazanan aday seçimlere bağımsız girdi. Ali Kaim orada kazanmayı başarırken elbette Türkiye İşçi Partisi'nin de desteğini aldı. Ancak yine DEM dahil olmak üzere sol örgütlerin de desteklediği bir aday olduğunu es geçmek mümkün değil.
Türkiye İşçi Partisi elbette doğal olarak bu iki adayı benimsiyor. Belki de bundan sonra bu iki aday sadece TİP ile anılacak ancak destekleyen başka insanlar varken her türlü duyurunun bana göre benim burada yazdığım şekilde yapılması daha doğru olurdu.
Türkiye İşçi Partisi bir seçim partisi değil ve o yüzden sonuçlar üzerinden olumsuz ya da olumlu çıkarımlar yapmak kısa vadede mantıklı olabilir ancak uzun vadede bizim gittiğimiz yolu değiştirmemeli. Türkiye İşçi Partisi var olduğu sürece çizgisinden, yapacaklarından ödün vermemelidir.
Türkiye İşçi Partisi bir seçim partisi değil ve o yüzden sonuçlar üzerinden olumsuz ya da olumlu çıkarımlar yapmak kısa vadede mantıklı olabilir ancak uzun vadede bizim gittiğimiz yolu değiştirmemeli. Türkiye İşçi Partisi var olduğu sürece çizgisinden, yapacaklarından ödün vermemelidir.
Kocaeli özelinde bakarsak biraz daha kişisel çıkarımlar yapmam mümkün olabilir. Kocaeli gibi sağ partilerin çok yüksek oy aldığı bir şehirde adaylar çıkarmak, her gün sokakta yer almak, şehrin her yerini afişlerle donatmak, tüm ilçelerde meclis üyesi adayları çıkarmak, sokakta insanlara dokunmak, girilmedik pazar, mahalle, dernek bırakmamak oldukça değerli şeyler ve Türkiye İşçi Partisi Kocaeli örgütü bunun üstesinden başarıyla gelmiştir. O yüzden alınan oy sayıları ya da oranları bizlere belki bir şeyler gösterir ancak çok şey anlatmaz. Yine de bahsetmek gerekirse Türkiye İşçi Partisi 16 il adayı çıkardı. Ve Kocaeli dışında yer alan 15 ilde adayların aldığı toplam oy sayısı Kocaeli'de Hakan Koçak'ın aldığı oy sayısına yetişmiyor bile. Hakan Koçak aldığı 13.247 oyla oldukça değerli bir sonuca imza atmıştır. Bu kentte aldığımız bu oy dışında Hakan Koçak'ın dokunduğu, temas ettiği, şikayetini dinlediği çok daha büyük bir kitle olmuştur. Ayrıca Hakan Koçak seçime giren diğer sol partilerin yaklaşık 3 katı oy almıştır. Yine Gebze'de Erkan Baş'ın aldığı 40.438 oy ne kadar değerliyse, tüm partilerin yarıştığı, herkesin kendi adaylarına oy verdiği meclis üyesi seçiminde alınan 17.386 oy çok daha değerlidir. 17.386 kişi mecliste Türkiye İşçi Partisi'nin olmasını istemiş ancak % 10 seçim barajı saçmalığı yüzünden bu gerçekleşmemiştir.
Kocaeli'nin diğer ilçelerine baktığımız zaman elbette alınan oy sayıları beklediğimiz gibi değil ancak bu seçimde Türkiye çapında beklentilerin zaten karşılık bulmadığını herkes gördü. O yüzden de olumsuz pencereden bakmaktan vazgeçip meclis üyesi seçimlerinde bize oy veren 20.984 sayısının üzerinden bir çıkarım yapmak daha sağlıklı olacaktır. Gebze ile beraber bize oy veren 20.984 kişi, Gebze dışında oy veren 3.598 kişi ile bu şehrin sokaklarında, fabrikalarında bir olmak, ses çıkarmak, bir şeyleri değiştirmek mümkün olacaktır. O yüzden de üst paragraflarda yazdığım gibi tarihinde ilk kez yerel seçimlere giren bir parti olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Sonuç olarak maddi imkansızlıklar, insan gücünün yetersizliği, iş saatlerimiz gibi maddeler üst üste binmesine rağmen Türkiye İşçi Partisi Kocaeli'de bir seçimi bu şekilde tamamlamıştır.
Sonuç olarak maddi imkansızlıklar, insan gücünün yetersizliği, iş saatlerimiz gibi maddeler üst üste binmesine rağmen Türkiye İşçi Partisi Kocaeli'de bir seçimi bu şekilde tamamlamıştır.
Kocaeli'de sandığa gitmeyen kişi sayısı 361.573 oldu. Bu da üzerine konuşulabilecek bir sayı.
1 Nisan 2024 tarihi ile beraber Türkiye İşçi Partisi aynı şekilde yoluna devam edecek ve olmamız gereken her yerde var olmayı sürdürecektir. Seçim bitti, hayat devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder