17 Nisan 2014 Perşembe

Kemik Kadro


Fenerbahçe kadın basketbol takımının son maçına gittiğimde Caferağa Spor Salonu'nda oynuyorduk. Şubeye bu kadar uzak bir taraftarım. Aslında Caferağa günlerinde elimizden geldiğince Euroleague ve derbilere gidiyorduk. Burada iyice koptuk. Öncelikle bunun için özür dileyip şunu da söyleyeyim ; Formanın hakkını verenler asla yalnız kalmaz diyoruz ama bu koca bir yalan, demek ki sadece futbol takımının formasının hakkını verenler asla yalnız kalmıyormuş.

Aslında bunun nedenleri var, cebimizde çok para olsa, istediğimiz an, istediğimizi yapma şansımız olsa çok kez kadın basketbol maçına giderdik ama maddi olarak iyi durumda olmadığımızdan para harcama işini sadece Fenerbahçe'nin futbol takımı için yapıyoruz. Sadece onun için cefa çekiyoruz. Bu da bizim en büyük eksikliğimiz.

Yine de kendime bu kadar suç atmayayım, Fenerbahçe kadın basketbol takımının normal lig maçları dahil çoğuu maçını FB Tv'den takip ediyorum. Bu gayet doğal, bunu sadece bilgi için yazıyorum. Bakın ben ilgiliyim demek için değil.

Fenerbahçe kadın basketbol takımı bu sezon Euroleague'de 18'de 18 yaparak finale çıktı. Ben bu maçların 10 tanesini ancak izlemişimdir. Galatasaray ile finale çıktığımızda ise çok şey değişti.

Ben dahil çoğu taraftarın finale bakışı değişti. Kazanırsak çok fazla sevinecek, kaybedince çok fazla üzülecektik, kaybettik.

Fenerbahçe kadın basketbol takımı 18'de 18 ile geldiği finali özellikle kötü ilk çeyrek performansı ile kaybetti ve Avrupa ikincisi oldu. Geçen sezondan sonra bir kez daha Avrupa'nın finalinde olmak güzel olsa da bir kez daha kaybetmek sinir bozucu.

Yenilgi sonrası çok üzüldük, yenilgi sonrası çok düşündük, Galatasaray'ın kazanması bizi daha da üzdü. Belki de Ekaterinburg'a temiz 40 sayı yiyerek kaybetsek kimse bu kadar üzülmez, bu kadar öfkelenmezdi. Ancak burada işler değişti. Hem rakipten daha fazla para harcayan takım olduğumuz için, hem de rakibin sıkıntılar yaşadığı için çok daha üzüldük.

Ancak bizim sevincimiz de üzüntümüz de Caferağa'da her maç tribüne giden, yeni salona geçildikten sonra kombine alan, maçlara giden kemik kadrodan fazla olamaz. Ben takımdan özür diliyorsam, onları yalnız bıraktğımız için kendi kendime üzülüyorsam, takım da her maç tribüne giden o kemik kadrodan özür dilemek zorunda. Bana değil ama onlara bir Avrupa şampiyonluğu borçları var. 


Son olarak da şunu söyleyeyim, Fenerbahçe kadın basketbol takımına elinden gelenin fazlasını yapan, hapisten çıktıktan sonra bile hemen onların maçına giden, bu sezon yeni salonda çok kez maça giden, takımı Rusya'da maçlarda yalnız bırakmayan Aziz Yıldırım'a da bir kupa borcu var.

Hiç yorum yok: